Toplum Psikolojisinin Karadelikleri

İnsan dünyanın en gelişmiş ve aynı zamanda en zeki canlısı. İnsan psikolojisi de, beyni bu denli komplike ve gelişmiş olan bir canlı için oldukça karmaşık. İnsan psikolojisine hep bir ilgim olmuştur ve toplumsal olaylar karşısında insanların anlamsız davranışları veya uç tepkileri hep dikkatimi çekmiştir. Peki neden? Hayatını neden-sonuç ilişkisi üzerine kuran insanlar ne oluyorda bazen çok mantıksız kararlar alabiliyorlar. Bazı insanları neden anlaması gerçekten çok zor oluyor. Bu yazımda az bilinen ama toplumda sık rastlanan psikolojik rahatsızlıklardan, sendromlardan ve fenomenlerden bahsedeceğim.


Dunning-Kruger Sendromu

Belki daha önce duymuş olabileceğiniz yada öğrendikten sonra daha önce mutlaka gözlemlemiş olabileceğiniz bir sendrom Dunning-Kruger etkisi. Cornell’li psikologlar David Dunning ve Justin Kruger tarafından 1999’da keşfediliyor. Bu fenomene göre, bir beceride yetersiz insanlar, o konuda kendini diğer insanlardan genelde daha üstün görüyorlar. Nasıl mı diye sorarsanız, Dunning ve Kruger bunu adım adım açıklamış:
Bir kişi bir konuda yetersizse;

  • O konuda kendi seviyesini başkalarından üstün görmeye daha yatkındır.
  • Diğer insanlarda gerçekten olan yetenek ve becerileri farketmemeye meyillidir.
  • Kendisindeki yetersizliğin seviyesini göremez.
  • Eğer o beceride eğitime tabi tutulursa, daha önceden yetersiz olduğunu farketmemeye yatkındır.

Dunning-Kruger’in yaptığı deneyin bir de diğer yüzü var. Yeteneklerini değerlendiren gerçekten yetenekli ve gerçekten yeteneksiz üniversite öğrencilerinden, gerçekten yeteneksiz olanları kendilerini olduklarından iyi değerlendirirken; gerçekten yetenekli olanları da kendilerini gerçekten olduklarından çok daha kötü değerlendiriyorlar. İlginç değil mi? Dunning-Kruger efekti henüz yeni keşfedilmiş(1999) olsa da, birçok filozof ve düşünürün özlü sözleri aslında toplumu iyi gözlemleyen insanların bu fenomene isim koymadan farkında olduklarını gösteriyor.

Örnek olarak,

“Gerçek bilgi kişinin cehaletinin boyutunu anlayabilmesidir.” -Konfüçyüs

“Belki de zamanımızın en acı verici şeylerinden biri, bir fikri hiç şüphe duymadan savunan kişiler çoğunlukla aptal olması, ve biraz hayal gücü ve anlayışı olan kişiler ise şüphe ve kararsızlık dolu olmasıdır.” -Bertrand Russel

sözleri aslında Dunning-Kruger etkisinin özlüce dillendirilmiş halidir.


Stockholm Sendromu

Psikiyatr Nils Bejerot tarafından adlandırılan sendrom, ismini 1973 yılında İsveç’in başkenti Stokholm’de yaşanan bir olaydan almaktadır. Banka soyguncusu tarafından altı gün boyunca rehin tutulan bir kadın, kendisini rehin alan soyguncuyla diyaloğu ve iletişimi sonucu, sempati ve empati gelişimiyle ona duygusal olarak bağlanır. Serbest kaldığında soyguncuyu savunmakla kalmaz, nişanlısını terk ederek kendisini rehin alan banka soyguncusunun hapisten çıkmasını bekler.

Stockholm sendromu birçok rehine olayında yaşanmıştır.

Stockholm sendromu sonucunda oluşan sempati ve empati gelişiminde ortaya çıkan psikolojik ruhla birlikte,

  • Rehine, onu rehin alan kişinin duygularını anlamaya başlar.
  • Rehine, onu rehin alan kişinin oluşturduğu, kendisini zora sokan kötü koşulları benimser, bu koşulları savunur ve o kişinin yanında yer alır, ona yardım eder.
  • Rehine saldırganla özdeşleşir.
  • Hayatta kalma duygusunun verdiği duygu yoğunluğuyla rehine saldırganla birlikte hareket eder hale gelir.
  • Tüm bu durumlar, kurbanın kendi kendine aldığı bir karar doğrultusunda gerçekleşmez. Bu aslında, yaşadığı şiddet ve anksiyetenin doğurduğu bir sonuçtur.

Kimi zaman, yalnızca rehin alma değil, taciz, tecavüz, aile içi şiddet, dini ve siyasi baskı sonucu oluşan birtakım saldırı durumlarında da Stockholm Sendromu’na rastlanabilir. Ülkemizde sıkça tanık olduğumuz ya da haberlerde gördüğümüz kocamdır sever de döver de mantığı tamamen Stockholm sendromunun etkisi altında olmanın getirisidir. Kadın kocasından sürekli dayak yediği için bir süre sonra bu durumun tek sorumlusunun kocası olduğu düşüncesinden uzaklaşır ve onunda yeterli gerekçeleri olabileceğini düşünür.


Seyirci Etkisi(Bystander Effect)

Sorumluluğu tanımlamak için yetki kavramını tanımlamak gerekir. Yetki bir konuda karar alma, harekete geçme gücü, yani bir olaya müdahale edebilmek için gerekli olduğu düşünülen haktır, sorumluluk ise bu yetkiyi kullanma zorunluluğudur.

Seyirci etkisi, yardıma ihtiyaç duyulan bir durumda, çevrede olaya tanıklık eden kişi sayısı ne kadar fazla ise, müdahale eden kişi sayısının o oranda düştüğünü belirten psikolojik terim. Yabancıların “diffusion of responsibility” olarak adlandırdığı olay Türkçe’ye “sorumluluğun yayılması” olarak geçiyor.

Olası bir yardım ihtiyacı durumunda, etrafta çok sayıda tanık varsa, her bir tanık orada bulunan diğerlerinin müdahale edeceğini düşünerek duruma kayıtsız kalıyor ve bu durum hiç kimsenin müdahale etmemesi gibi sonuçlara yol açabiliyor. Yardım gerektiren bir durumla karşılaşıldığında yardımın hızlı gelmesini sağlayabilmek için “yardım edin lütfen” demek yerine toplumdaki bir kişiyi işaret ederek yardım istemeyi -örneğin ‘sarı şemsiyeli lütfen yardım edin’ demek- öneriliyor. Böylelikle seyirci etkisi yenilmiş oluyor ve yardım çok daha çabuk geliyor.


Truman Sanrısı

Bu hususta biraz ‘’sanrı’’nın da ne olduğunu kısaca açıklamamızda fayda olacağını düşünüyorum.

Sanrı; diğer insanların inandıklarını önemsemeden, mevcut düşüncelerinin hatalı olduğuna dair kesin kanıtlar olmasına rağmen, değiştirilemeyen ve dış gerçeklerden yanlış anlamlar çıkartmaya dayalı düşüncelerdir. Paranoya, hezeyan ve delüzyon da diğer aynı ya da benzer ifadeleridir. Biraz karışık bir tanım, özetle insanın kendi yanlış düşüncesini içten içe bir gerçek gibi kabullenmesi ve aksi tüm kanıtları reddetmesi olayı.

The Truman Show filmi bir çok açıdan çeşitli psikolojik ve sosyolojik açılımlara ve yansımalara neden olmuştur. Özellikle metropol şehirlerde binlerce kamera tarafından takip edilmekte olduğumuzdan, sosyal medya ve iletişim araçları tarafından kişisel tercihlerimize kadar en ince detaylar analiz edildiğinden, uydular aracılığı ile istendiğinde en mahrem yerlere bile girilebildiğinden zaten bazen paranoyaya varan genel bir rahatsızlık söz konusudur.

Bütün bu faktörler bir araya geldiğinde bilhassa kuşkucu kişilerde truman sendromu dediğimiz sanrısal bozukluklar ortaya çıkabilmektedir. Bu noktada sanrının boyutu şiddetli kuşkucu nöroz tablosundan, ağır hezeyanlı psikoz durumuna kadar değişkenlik göstermektedir.


 

Kaynakça

Dunning Kruger Etkisi

https://en.wikipedia.org/wiki/Dunning%E2%80%93Kruger_effect

İlginç Psikolojik Fenomenler

http://pavlovspartner.com/ilginc-psikolojik-fenomenler/

Stockholm Sendromu

https://en.wikipedia.org/wiki/Stockholm_syndrome

Muhabbet Teorisi 33 — Sorumluluk

https://www.youtube.com/watch?v=t7AJ4Rv8XcI

Seyirci Etkisi

https://en.wikipedia.org/wiki/Bystander_effect

Truman Sanrısı

https://www.haberler.com/truman-sendromu-nedir-7122480-haberi/

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.